Kuzey kutbunun hep üstündesin, pusulam seni gösterir her zaman. Hey ya hey ya heya hey, o hey. Ağaçlar Kuleli Şatolara dönüşür.

31 Ağustos 2015 Pazartesi

Yazlık fiyonklu şapka dikimi






Yazın ortasında dikmiştim; )
Günaydın 

Çilingoz tabiat parkı kamp

3 günlük kamp 

Belgrad ormanlarında yaşadığımız komik kamp deneyimimiz sonucunda tecrübelendik, pes etmedik ve doğru düzgün kamp yapabileceğimiz bir yer bulduk. 
Çilingoz tabiat parkı :)
'Ooo Çatalca yakın..beğenmezsek geri döneriz' :))) demeyin...Çatalca ile alakası yok! Yollar bitmek bilmedi sanki! 
Tesisi görür görmez çok beğendim :) mis gibi kocaman bir alan..her yer muntazam, tertemiz, çöp yok! sağınız da Karadeniz, solunuz da orman :) budur işte dedim :) 
Görevli çadırlarımızı kurabileceğimiz alanı da gösterdi..yüzümüzde tatlı bir gülümsemeyle yerleşmeye başladık. Bizim haricimizde 3 aile daha vardı koskoca alanda..onlar çadırlarına tam ormanın girişine kurmuştu. Biz daha açıklık alanı tercih ettik. Tabela da avlanmak yasaktır yazısını görmüştüm :)) gece gece ormandan gelenlerle uğraşmayalım diye çadırlarımızı daha uzak bir yerde kurduk ;)
Gecemiz güzel geçti..komşularımızdan gelen müzikle rahatladık...ciao bella şarkısı eşliğinde uykuya daldık. Gece bir ara köpeklerin havlama sesine uyandım! Tesisteki bütün köpekler ormana doğru koşturuyordu :)) kim bilir ne gelmiş :) huzur içinde uykuma devam ettim. 
Sabahleyin keçilerle karşılaştık.. bir tanesi çadırın çivi poşetini alıp götürdü :))
Denizi yine çok güzeldi...kumsalı tam benlik. Hazine kaynıyordu..sudan yıpranmış, şekil almış tahta parçaları!!! Driftwood :)) topladım..Büyükçe bir poşete doldurdum. Nasıl sevinçliyim ama :)) çadırımızın yanına yerleştirdim poşeti.
Akşama mangalımızı yaptık..biraz daha geç vakit ateşin önünde kitap okumaya başladım..eşimin kardeşi Kıvanç bir yandan mısır közlüyor..ateş söner gibi oldu. Başımı kitaptan kaldırıp baktım. Bir de ne göreyim!!! Kıvanç'ın elinde benim Driftwood'larım, özenle topladığım tahtalarım!!! Mangala da onları kullanmış! Son birkaç tanesini elinden kurtardım. Şaşkınlıkla bana bakıyor bir de:)) ben delirmek üzere..sakinliğimi koruyarak açıklama yaptım. Abajur yapacağımı anlattım..ne kadar değerli olduklarını..etsy gibi sitelerde bunları parayla sattıklarını. Gülüyor :) 'yenge, ben bunları mangal için topladığınızı sandım' Diyor. . ertesi gün tekrardan toplamak zorunda kaldım..şekilli olanlarını yakmış! 
Böcek türlerine de değinmek istiyorum biraz. Burada ki böcekler karafatma şeklinde, uzunca  boynuzları olan türdendi :))) tuvalette bir elin yarısı büyüklüğünde olanını gördük..ne çığlıktı :)
Tesisimiz yiyecek, içecek yönünden pahalı. En yakın köyde alışveriş yapma imkanınız var..O da 20 km uzaklıkta :) su bedavaydı :) Allah razı olsun o hayratı yaptırandan.
3. günün sonunda evimize geri döndük ;)


Kayaların altındaki çıkıntı 600 metre derinliğinde bir mağara..son gün haberim oldu 

































Kurtardığım tahta parçalarım :) el şeklinde olanı mangalın içinden çıkardım!

Sevgiyle kalın 

Ağva tatilimiz






Istanbul'un trafiğinden, gürültüsünden biraz uzaklaşıp doğanın içinde, tertemiz deniziyle, Ağva merkeze arabayla 10 dakika uzaklıkta Ağva Greenpark Camping'teyiz. 
Tesisin bende bıraktığı ilk izlenim olumlu yönde olmadı :)) burada 9 gün nasıl geçer diye düşünürken buldum kendimi! Hata yaptığımı bungalovumuza yerleştikten sonra anladım...3 sene önce yine Ağva'da, Woodyville tatil köyündeydik..kıyaslamak gibi bir gaflete düştüm! Düşüncelerimi toparlayıp 'sende harikasin Greenpark' modunda doğanın tadını cikarmaya başladım :) doğadayız!...unutmayalım!!  Tatile iki aile çıktığımız  için en büyük bungalow'u bize tahsis ettiler. Misafirlerimiz diğer Alp ailesi :)) (elticim, eşimin erkek kardeşi ve iki minik çocukları )...bungalow'da kalmıştım. Içerisi 2 oda bir salondan oluşuyor. Televizyon, büyük buzdolabı, klima, tuvalet ve banyosu ve yanında extra'dan bir sürpriz! Tavanda onlarca eşek arısı!!! Misafirlerimin yanında belli etmemeye uğraştım..anladılar..ben ve müthiş arı korkumu bilmeyen yok . 'Haaaliiitttt! Çabuk birini bul ' diye eşime seslendim. Tesisin sahibinin oğlu  elinde sinek spreyi ile geldi...Genç birisi...Arı kovanı var mı diye etrafa bakınıyor! Benim aklıma daha iyi bir çözüm geldi..yatakların tüm çarşaf,  battaniye ve pikelerini çıkardım ve tavandaki ahşap aralıklara hepsini, en ufak bir delik kalmayacak şekilde sokuşturdum. Çatının arasındaki boşlukların hepsini kapattım. Yanımızda getirdiğimiz çarşaf ve pikelerimizi de bir güzel yatakların üzerine serdik. Böylece arılardan kurtulmuş olduk :) 
Doğanın heyecan verici güzel yanları bu işte :))) arılarla mücadele...



Büyük oğlumun çadırı :)) bungalov'da kalmak istemedi..kendi küçük dünyasını bahçemizin içine kurdu..



Tatil benim için hiçbir zaman 'Kumsalda tembel, tembel uzanıp, uyuyayım' şeklinde değildir. Sıkılıyorum...Greenpark Camping'in kumsalını çok beğendim. Karadeniz farklı güzel...suyu çok temiz. Sahil güvenlik işinin ehli..hafta içi kumsal size ait...hafta sonu biraz kalabalık..internette okuduğunuz gibi çok kalabalık değil. Hafta sonu günübirlikçiler komşunuz oluyor ;)
Resimdeki kayalıklara tırmandım :) hedefim tepeye çıkmaktı..Toprağın kuruluğunu hesaba katmayınca ve yanlış yerden tırmanınca ufak çaplı bir heyecan yaşadım :) Toprak ayağımın altından kaymaya başlayınca...şimdi dur dedim kendi kendime. 10 dakika olduğum yerde ilerlemeden kalınca (yan taraf uçurum ) elticim ters giden bir şeyler olduğunu sezmiş..uzaktan izliyormuş beni :) eşimle kardeşi apar topar yanıma gelmeye çalışıyorlar. Baktım, ayaklarında terlik..'sakın gelmeyin' diye seslendim ikisine. Aşağı da beklemeleri bile güç verdi..oturur pozisyonda kaya, kaya inebildim sonunda :)) tepeye ulaşmama 3 metre kalmıştı oysa! Doğru düzgün tırmanış ayakkabısı almaya karar verdim.



Bu da bizim Cowboy Çeşmesi :) elticim bulaşık yıkarken..








Greenpark Camping hayvan dostu bir tesis...Yanımızda kalan komşularımızın köpekleri..ufaklığın adını unuttum..diğeri Oscar..









Dinçerle Ağva merkeze yürüşümüz...yürüyerek gidelim dedik :)) gidiş-dönüş 6 km
Yolda bir de kurumuş yılan buldum :)














Ağva'ya 20 km uzaklıkta kalan Hacıllı köyü..Asıl amacımız Kurudere Şelalesi'nin yanındaki Gürlek mağarasını ziyaret etmekti..yazın şelale de şu akmıyor..iki kere gittik Hacıllı köyüne..ağaçların arasında güzel bir nehir var..ağacın birine de halat bağlamış birisi..iyi ki bağlamış :)) çocuklar ağaca tırmanıp tırmanıp oradan suya atlıyorlardı. Ben aklım mağara da olduğundan büyük oğluma 'hadi Dinçer' dedim. Eşimle şelale yoluna ilk gidişimizi unutmadım! Onca yolu tırmanmıştık..şelale yazısını benim en küçük oğlum görmüş ve eşim onu susturmuş:)) sakın annene söyleme diye! Biz yanlış yöne gitmişiz..ormanın içinde açıklık bir alan var..oradan sol tarafa karşıya geçerseniz ikinci tabela karşiniza çıkıyor! O gün mağarayı göremediğim için üzülmüştüm..İkinci gidişimizde ikiye ayrıldık :) 2'ye 7..7 kişi nehirde yüzmeyi tercih etti :) ben Dinçerle mağarayı :D
Şelale dediğim gibi akıyordu. Bizim asıl ilgilendiğimiz mağara..Tatile çıkmadan önce biraz araştırmıştım..youtube'ta Gürlek mağarasını izledim. İçerisinde Yarasalar vardı..onları bir göreyim dedim :) mağaraya tırmandım içeriye giremedim! 3 kişi olmalıydık! Bir kişi aşağı da beklemeliydi..çıktığım gibi aşağıya indim. Kafamızda başlık, sağlam ayakkabılarla tekrar niyetliyim oraya gitmeye..:)



Burası da Kurfallı köyü..hemen Tesisin karşısında yönünü gösteren tabelası var..tertemiz, toprağı çok bereketli..Köyün içinde yürüyüş yaptık, ceviz ve erik topladık...amcanın biri bize bir poşet yeni toplanmış fındık verdi..anlayacağınız köyden elimiz kolumuz dolu çıktık.

Ağva'nın bildiginiz gibi Şile bezi çok meşhur..yeni model elbiseler ve bluzlar keşfettim mağazanın birinde..fotoğraflayıp yayınlayamıyorum...geçen cumartesi trekking için ballıkayalar kanyonundaydık..oğlumun fotoğrafını çekiyim derken telefonum suya düştü. Şu an pirincin içinde yatıyor :))) daha önce 2 kere daha düşmüstü telefoncu halletti...tabletin de fotoğraf makinası girişi yok..pirinç gerçekten telefonun nemini alır mı merakla bekliyorum :))

Tatilimizin 2. gününden itibaren Greenpark Camping'i evimiz, hatta köyümüz gibi benimsedik. Çalışanları kendi halinde insanlar..aile yeri..iyi niyetli ve yardımsever insanlar ;)




9 günlük Ağva maceramız burada sona erdi..son gün keçi ahılının varlığından haberim oldu. Tesisin hemen yanında, uzunca bir tepenin arkasındaymış keçiler:)) görmek isterdim. .sabahın erken saatlerinde çıkmak lazımmış. 
Göktaşı yağmurunun olduğu günün ertesi gecesinde eşimle birlikte güzel bir şey daha gördük..gökyüzünden turuncumsu kırmızı, yay şeklinde iki yıldız kaydı..